Beslenme İlkeleri

Okul Öncesi Dönem Çocukları Beslenmesi

      Yaşamın en temel gereksinimi olan beslenme, doğru beslenme alışkan­lıkları kazanımı ile desteklenmedikçe, yararlanmalarda doku onarımı, hastalıklar­dan korunma ve hastalıkların iyileşmesi gibi durumları gerçekleştiremez. Beslenme alışkanlıklarının temeli çocuklukta atı­lır. Bu temeli koruyup yaşamını doğru beslenme alışkanlıkları üzerine inşa eden kişilerin sağlıklı yaşam sürme şansı daha yüksektir.

       Toplumların sağlıklı gelecekleri için temel, sağlıklı yetişmiş çocuklar­dır. Çocukların sağlığı ve sağlıklı yetişkinler olabilmesi, anne karnından başlayarak sağlıklı bir ortamda büyümelerine bağlıdır. Okul öncesi dönem yaşamın en hassas dönemlerinden biridir. Bu dönemde içinde bulunulan çevre, alınan uyarılar, çocuğun fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal yönden büyüme ve gelişiminde çok etkin rol oynar.

       Okul öncesi dö­nem yetişkinlik için temel oluşturan pek çok alışkanlığın geliştirildiği bir dönemdir. Bu dönemde yeterli ve dengeli beslenme kadar, iyi geliştiril­miş sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek de önemlidir. Küçüklüklerin­de doğru alışkanlıklar edinememiş bireylerin yetişkinlik dönemlerinde bu alışkanlıklarından kurtulmaları çok zor olmaktadır.

       Okul öncesi dönem çocuğu, besinlere karşı belirli ve kesin tavırlar koy­maya başlar. Bu yaş grubu çocuklar besin grupları içinde en az sebzeleri severler. Ayrıca bu yaş grubu çocuklar besinleri karışık olarak tüketmek­ten hoşlanmazlar. Anneler, sebzeleri çocuklara sebzeleri yedirmek istiyorlarsa pişirme şekli ve servisine özen göstermeli­dirler. Bu yaş çocuklar genellikle lahana, karnıbahar, pırasa, kereviz gibi sebzeleri yemezler. Bu nedenle çiğ yenebilen domates, havuç gibi sebzeleri pişmiş diğer sebze yemekle­rinden daha çok tercih ederler. Bu tür sebzeler ince kesilip verilirse daha kolay ve severek tüketirler. Sınırlı da olsa yediği birkaç seb­ze ve yediği çeşitli meyveler, sebze ve meyve grubundan alması gereken besin öğelerini karşılamaya yeter.

       Çocuklar grup içinde ve anneden ayrı olduklarında daha farklı davranış sergilerler. Evde hiç yemediği bir yemeği yuvada arkadaşları ile birlikte iştahla yiyen çocuk örnekleri az değildir.Çocuklar için iki öğün arası 4-5 saatten az olduğunda çocuğun açlık duygusu gelişemeyebilir.Bu nedenle iştahsız çocuklar daha uzun aralıklarla beslenebilirler.

       Ağırlık artışı üç yaştan sonra yılda ortalama 2,5 kilo, boy artışı ise 5-7 cmdir. Çocuklar genellikle dört yaşında doğum boylarının iki katına ulaşırlar.

       Çocukların sağlıklı büyüme ve gelişim gösterebilmesi için proteinden zengin besinleri (et,tavuk, balık, süt, yoğurt, yumurta, peynir vb.)yeterince tüketmeleri gerekir.

       Bu dönemdeki çocuklar için önemli mineraller, kalsiyum ve demirdir. Kalsiyum ve de­miri yeterli miktarda sağlayan besinler diğer tüm mineralleri de sağlarlar. Kalsiyum yetersiz alınırsa çocuklarda büyüme geriliği ve raşitizm görülür. En iyi kalsiyum kaynakları, süt, peynir, yoğurt, fındık, fıstık gibi kuruyemiş­ler ve yeşil yapraklı sebzelerdir. Çocuklar yeterli demir alamadıklarında demir yetmezliği anemisi oluşur. Demirden zengin besinler et, yumurta, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, kuruyemişler, yağlı tohumlar, pek­mez ve kuru meyvelerdir.

       Çocukların sağlıklı yetişkinler olabilmesi için yeterli ve dengeli beslenmeleri yanında yaşlarına ve beden yapılarına uygun egzersiz yapmalarının da özendirilmesi gerekir.

       Çocukların sporu sevmeye erken yaşta başlamaları; spor yapma alışkanlığı kazanmaları ve sporu yaşamlarının bir parçası olarak kabul etmelerini kolaylaştırır.